Dünya ticaretinde son 40 yılda ne kadar değişiklik oldu biliyor musunuz? Gelişimi takip edebilenler, geride kalanlar, mucizeler yaratanlar ve laf üretenler…
1980 yılında dünya ticaretinin fotoğrafını çekmek gerekirse; yaklaşık 300 Milyar USD ihracat ile ABD; ihracat listesinde bir numara. 168 Miyar USD ile Almanya ikinci, 160 milyar ile Japonya üçüncü. İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan, İtalya, Hollanda, Kanada ve Belçika ise ilk 10 sıralamasında yer bulan diğer diğer ülkeler. İleride çokça konuşacağımız Çin ve Güney Kore gibi ülkeler henüz sıralamada yoklar.
1990 yılının fotoğrafında da ilk onda Fransa’nın, İngiltere’yi geçmesi dışında ciddi bir değişiklik yok. Rakamsal büyüme ile oldukça önemli. Mesela ABD 10 yıl içinde ihracat rakamını 300 milyar USD’den tam 590Milyar USD’ye çıkarmış. Bir diğer ifade ile, ABD ihracatını on yılda neredeyse 90%’dan fazla arttırmış. Yine Almanya 440 Milyar USD ile 100%’den fazla, Japonya 350 Milyar ile yine 100%’den fazla arttırabilmişler. Yine Çin ve Güney Kore ağabeyler listede yer bulamıyorlar.
2000 yılına gelindiğinde ise, ABD 1 Trilyon USD barajını aşan ilk ülke oluyor ve artış oranı yine 90% civarlarında. Almanya yine ikinci ancak ilk on sıralamasında yeni bir ülke görüyoruz Çin. Yaklaşık 260 Milyar USD ihracat rakamı ile 9. Sıradan giriş yapıyor. Bir konuya dikkat çekmek istiyorum, ABD’nin yıllık ihracat rakamının ¼ kadar bir hacme sahipler. Almanya’nın bu dönemde rakamı yaklaşık 610 milyar USD yani büyüme oranı 50%’nin altında. Birçok ülkede de durum benzer diyebiliriz.
2010 yılında ise sıralamada oldukça büyük değişiklikler görüyoruz. ABD 1.9 Trilyon dolar ile yine birinci ve artış oranı yaklaşık 90% civarında. İkinci sırada ise Çin’i görüyoruz. Çin 1.7 Trilyon USD ile ikinciliğe yerleşiyor. Büyüme oranı ise inanılmaz yaklaşık 800%. Almanya 1,5 Trilyon USD ile üçüncülüğe iniyor ama büyüme oranı 100%. İlk on listesinin bir yeni üyesi daha var. Güney Kore! 645 Milyar USD ile sekizinci sırada yer buluyor kendisine.
2019 yılı fotoğrafı ise bambaşka tabii. Çin 2,5 Trilyon USD ile dünyanın en fazla ihracat yapan ülkesi. 9 yıl içinde büyüme oranı 50%. 2 Trilyon USD barajını geçen tek ülke. ABD ise 1.7 Trilyon USD ile yaklaşık 10% küçülmüş. Yine Almanya 1,4 trilyon USD ile yaklaşık 7% küçülmüş. Güney Kore’de 15% küçülmesine rağmen 542 Milyar USD ile yedinci sırada. İlk on ülkenin en yeni üyesi ise 472 Milyar USD ile Meksika.
40. yılın sonunda İngiltere, Suudi Arabistan, Kanada ve Belçika gibi ülkeler ilk ondaki yerlerini kaybederken, Çin, Güney Kore ve Meksika gibi ülkeler listenin yeni üyeleri oldular. Burada Çin’i bambaşka bir yere koymak lazım. Son 10 yılda resmen dünya ticaretinin rotasını değiştirdiler. Alışkanlıkları, teamülleri hatta kuralları yıktılar. Güç kibrini ve dayatmayı tarihe gömdüler. Evet, Çin ürünlerinde büyük sıkıntılar oluyor. Kalitesiz üründen tutunda, dış ticaret dolandırıcılığına, çevre ve insan haklarını hiçe sayan endüstriyel gelişimden tutunda, teknoloji hırsızlığına kadar her şeyi yaptıkları gerçeği bir yana, dünyaya bazı dersler verdiler. “Çalışırsan, başarırsın. Laf ile, beton ile değil bilim ve teknoloji ile büyüme sağlanır. Bir ülkenin en büyük gücü iyi eğitimli, modern teknolojik bilgi ile donatılmış insan gücüdür”
Dünyadaki son 40 yıllık bu değişimin sebeplerini ise bir sonraki yazımızda bulabilirsiniz. Peki, bu dönem zarfında Türkiye nerede idi, nereye geldi? Bu konu ise başlı başına bir yazı dizisi olacak.